O “Kara Panter Richard Moore” olarak ABD’de çetecilik yaparken de ismini duymamıştım, Gana’nın Medine’sinde “Dhoruba Mujaheed Bin-Wahad”a dönüşüp İslâm aşkıyla yanarken de ismini duymamıştım. Onu bana duyuran yazı, “Hakan Albayrak Kara Panter’le” (Gerçek Hayat, 09.02.06) başlığını taşıyordu.
Hakan Albayrak’ın Kara Panter ile yaptığı mülâkâta daha önce temâs etmiştim. Bu kara derili, ama beyaz vicdânlı adam şöyle haykırmış:
“Ulus devletle hesaplaşmalıyız. ABD’nin ‘Teröre Karşı Savaş’ yalanıyla hesaplaşmalıyız. Evrensel istikbârı, küresel diktatörlüğü pâyidâr etmek için kurulan tezgâhları param parça etmeliyiz. Bu, herkesten önce Müslümanların görevidir. Bu, herkesten önce Ümmet-i Muhammed’in görevidir. Bu, herkesten önce, âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetinin görevidir.”
Kara Panter böyle diyedursun, “ulus devlet” kontrolünde dışarıya açılmayı “İslama hizmet” adı altında paket servis yapanlara nasıl sempati besleyeceğiz? “Evrensel istikbârı” parça parça etmek için canlarıyla ve mallarıyla mücâdele eden İslâm mücâhidlerine elleriyle ve dilleriyle necâset atanların Müslüman kimliğine nasıl inanacağız?
Kara Panter kükremiş:
“Biz dünyaya adâlet dağıtmakla mükellefiz. ‘İslâm barış dînidir’ deyip oturamayız. Barışın ön şartı olan adâlet için her alanda mücâdele etmek zorundayız. Dikkat: Var olmak için mücâdele etmek bize yakışmaz! Bize yakışan, mücâdele etmek için var olmaktır. Müstekbirlere yaltaklanmayalım! ‘Biz sizin zannettiğiniz gibi fundamentalist değiliz, ne olur merhamet edin’ diye salya sümük ağlamayalım!”
Kimdir o “İslâm barış dînidir” deyip de “hoşgörü” şampiyonluğu yapanlar? Aynı kefere ağzıyla konuşarak mücâhidlere “terörist” diyen bir kişiyi tasnif ederken nereye oturtacağız? Müstekbirlerin önünde düğmesini ilikleyip rükû’ vaziyeti alanların cihâd ehline karşı haşin tavır takınmalarını hangi muhabbet kategorisine sokacağız? Hele o “salya sümük ağlama” işinin kompetanları hangi fundamentalizmin düşmanlarıdır? Dökülen oluk oluk Afganlı, Iraklı, Çeçen kanı için akmayan salya sümükler Yahûdî çocuklan için, İslâm düşmanı papazlar için akarsa ne düşüneceğiz?..
Kara Panter kitâbın tam ortasından konuşmuş:
“Emperyalistlerin kurduğu alçakça dünyâ düzenini yıkma potansiyeline sâhib yegâne güç olan İslâm i sulandırmayalım, sulandırmayalım. Hiçbir siyâsî, askerî, ekonomik iddiâmızın olmadığını söyleyerek İslâm’ın toplumsal hayâttan sökülüp atılması projesine hizmet etmeyelim. Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi vesellem) Medine’ye hicret etmemiş, orada devlet kurmamış ve zulme savaş açmamış gibi davranmayalım. Peygamberin siyâsî ve askerî liderlik yaptığını unutmayalım. Bunun hikmetini kavrayalım. Zulme karşı mücâdelede her zaman ve her yerde en önde biz olalım.”
İslâm ilmini medresede tahsil etmemiş, dînin ateşi içine sonradan düşmüş bir Müslüman böyle feryâd ederken; İslâmî sulandırmakta ve sulandırtmakta beis görmeyen medrese görmüş sarıklı hocalara ne buyuracağız? Kadın-erkek mahremiyyetini katleden, tesettür emrini yok farz eden, faiz müessesesini meşrûlaştıran, ehl-i kitâbın Cennet’e gideceğini söyleyen, Kelime-i Şehâdetten “Muhammedü’r-rasûlullah” kısmını kaldıran sucu başlarına muhabbet mi edeceğiz, görmezden mi geleceğiz, yoksa karşılarında dik durup hakkı mı söyleyeceğiz?
Odasındaki ABD haritasının üzerine “United States of America/Amerika Birleşik Devletleri” yerine “United Snakes of America/Amerika Birleşik Yılanları” yazmış olan bu eski ABD vatandaşının şu şuûrlu hareketi karşısında takke çıkarmak bir borç iken, “United Snakes of America”nın açtığı kucağın sıcaklığına yumularak “yumuşak” ahkâm kesenlere de en azından yüzümüzü asmak dahi bir vecîbe değil midir?
Hedefindeki “İstiklâl Okulu” için Kara Panter de acabâ TC’nin okul müfredâtını aynen uygulamayı mı düşünüyordu; Hakan Albayrak kardeşimize sorsak mı?
Vakit